Bitki ve hayvan genlerini teknolojik imkanlar kullanarak araştıracak Hayvan ve Bitki Genomik Araştırma İnovasyon Merkezi açıldı.
Türkiye’nin ilk ziraat fakültesine sahip Ankara Üniversitesi’nde açılan ve kısa adı Agrigenomik Hub olan merkez, bir taraftan bünyesindeki laboratuvarlarla akademisyenlere ev sahipliği yapacak. Diğer yandan da KOBİ’lerin bu alandaki iş fikirlerini hayata geçirmelerine olanak sağlayacak.
Merkezin açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Agrigenomik biyoteknoloji uygulamalarının gıda üretimi alanında kullanılmasını sağlayacak olan bu merkez sayesinde KOBİ'lerimizin rekabet gücünü artıracağız.” derken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Bu inovasyon merkezi gıda güvenliği anlamında bizler için çok değerli. 6 laboratuvardan oluşan bu merkezdeki teknolojiler, üretimde verimliliği ve kaliteyi sağlayacak alt yapıya sahip.” ifadelerini kullandı.
REKABETÇİ SEKTÖRLER PROGRAMI
Merkez, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti mali iş birliği çerçevesinde finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Ankara Üniversitesi Teknokent’te inşa edildi.
Sürdürülebilir tarım ve gıda endüstrisi için verimliliği artıran fırsatları desteklemek amacıyla kurulan AgriGenomik Hub’ın açılışını bakanlar Varank ve Pakdemirli gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Ankara Valisi Vasip Şahin, KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Ankara Üniversitesi Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mesut Güner’in de yer aldığı açılış töreninde konuşan Bakan Varank, özetle şunları söyledi:
TEKNOLOJİNİN OLDUĞU HER YERDEYİZ: Tarım sektörüyle ilgili bu projenin açılışında Sanayi ve Teknoloji Bakanının ne işi var diye düşünebilirsiniz. Ancak bilmenizi isterim ki bu ülkede Ar-Ge, yenilik ve teknolojinin olduğu her yerde hamd olsun bakanlık olarak bizim de bir katkımız var. Yerine göre bizzat proje tasarlıyoruz; yerine göre de proje geliştirenlere finansal destek sağlıyoruz. Ya da gerekli altyapıların ve insan kaynağının geliştirilmesi için kapsamlı politikalar uyguluyoruz. Milli teknoloji hamlesi vizyonuyla yürüttüğümüz tüm bu çalışmaların temel gayesi, ülkemizin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını elde etmesi.
YÜKSEK TEKNOLOJİLİ GIDA ÜRÜNÜ: İşte bu proje de Tarım Bakanlığımız, Ankara Üniversitemiz ve diğer tüm paydaşlarımızla birlikte yürüttüğümüz bu çabaların en güzel örneklerinden biri. Projeyi, Avrupa Birliği ile ortak finansman sağladığımız ve Bakanlığımızın yürütücüsü olduğu ‘Rekabetçi Sektörler Programı’ kapsamında destekliyoruz. Yaklaşık 55 milyon lira bütçesi olan bu proje de ülkemizin potansiyelinin değerlendirilerek daha fazla yüksek teknolojili gıda ürünü üretilmesine hizmet edecek. Agrigenomik biyoteknoloji uygulamalarının gıda üretimi alanında kullanılmasını sağlayacak olan bu merkez sayesinde KOBİ'lerimizin rekabet gücünü artıracağız.
AYNI ZAMANDA KULUÇKA MERKEZİ: Agrigenomik uygulama dediğimiz şey aslında bitki ve hayvan genlerinin tanımlanarak birbirleri ve çevresi ile etkileşimlerinin araştırılması demek. Bu araştırmalar sayesinde bitki ve hayvanların fizyolojik süreçlerini daha iyi anlayarak daha verimli ve kaliteli yeni ürünler geliştirmek mümkün. İşte bu merkez de bu alanlarda çalışan KOBİ'lerimize teknoloji tasarım, prototip üretim ve test gibi konularda disiplinler arası bir akademi desteğiyle hizmet sunacak. Tesisimiz ayrıca bir kuluçka merkezi fonksiyonu görecek ve başta bu alanda çalışan akademisyenlerimiz olmak üzere tüm girişimcilere mali ve teknik destekler sağlayacak.
ARZ GÜVENLİĞİ DESTEKLENECEK: Dünya genelinde artan nüfusun ve salgının etkisiyle gıda ürünlerine olan talep hızla artıyor. Dolayısıyla, gıda üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması için tarımda verimliliğin artırılması şart. Bu da tabii sektördeki teknolojik altyapının geliştirilmesiyle mümkün. Burada geliştirilecek teknolojilerle iklim değişikliğinin, zararlı böceklerin ve hastalıkların etkilerine direnen ürünler geliştirilerek arz güvenliği desteklenecek.
AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI: Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmasında ülkemiz için bir milat olacak bu müjdeyi tüm dünya ile paylaştı. Paris İklim Anlaşmasını, ekonomik kalkınma hakkımıza halel getirmemesi kaydıyla inşallah uygulayacağız. Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bir süreç olacak. Zaten hali hazırda Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum konusunda gerekli tüm hazırlıkları yürütüyor idik. Sanayimizin yeşil ve dijital dönüşümünü sağlamak üzere uyguladığımız birçok politika aracımız bulunuyor.
800 MİLYON AVRO DESTEK: Açılışını yaptığımız merkezin finansmanını sağlayan AB Katılım Öncesi Yardım Aracı IPA da bu alanda kullandığımız önemli araçlardan birisi. Bugüne kadar IPA kapsamında yürütülen projelere 800 milyon avro destek verdik. Bu projeler, oluşturdukları ekonomik katkının yanında ülkemizin AB mevzuat ve standartlarıyla uyumuna da önemli katkılar sağladı. AB kaynaklarının yanında kendi kaynaklarımızla geliştirip uyguladığımız birçok proje ve desteğimiz de bulunuyor. KOSGEB, TÜBİTAK ve kalkınma ajanslarımız da tarım sektöründe katma değerli üretimin artırılmasına yönelik olarak sayısız program uyguluyor.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
YERLİ, MİLLİ, ELEKTRİKLİ TRAKTÖR: Bakanlık olarak Ar-Ge çalışmalarımıza yıllık yaklaşık 1 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı ivmeyle, daha da ileriye götürüyoruz. Son 3 yılda Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli traktörünü seri üretime hazır hale getirdik. 105 beygir gücünde, 45 ila 55 dakika arası yüzde 100 şarj olabilen ve 8 kat daha az yakıt tüketimi sağlayan elektrikli traktörümüzün inşallah seri üretimine önümüzdeki yılın Ocak ayında başlıyoruz.
HAYVAN TAKİP SİSTEMİ: Cuma günü lansmanını yapacağımız Elektronik Hayvan Takip Sistemimiz, yani diğer adıyla Elektronik Küpe ülkemizin milli sermaye ve milli Ar-Ge ile geliştirilen ilk hayvan takip sistemidir. Sayın Bakanım! Bu program vesilesiyle de; Sizi ve değerli hazirunu da Cuma günü Karaman’da gerçekleştireceğimiz Elektronik Hayvan Takip Sistemi lansmanımıza davet ediyorum.
İNOVASYON MERKEZİ: Açılışını yaptığımız bu inovasyon merkezi gıda güvenliği anlamında bizler için çok değerli. 6 laboratuvardan oluşan bu merkezdeki teknolojiler, üretimde verimliliği ve kaliteyi sağlayacak alt yapıya sahip. Yine bu teknolojilerin, çiftçiler ve diğer faydalanıcıların ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olması da, teknoloji ve üretimin doğrudan buluşması açısından ayrı bir önem taşıyor.
EK TOHUMUN HASINI: Bu merkezdeki çalışma konuları içerisinde yer alan ve bizim de bakanlık olarak üzerinde özellikle durduğumuz hayvan ve bitki yetiştiriciliğinde ıslah çalışmaları, tarımsal üretimin gelişmesi için büyük önem taşımaktadır. Atalarımız da kuralı baştan koymuş zaten. Ne demişler; ‘Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını!’ İşte, Ar-Ge teknolojilerimiz sayesinde tohumun hasını geliştiriyor, bugünün değil yarının gıdasını da garanti altına alıyoruz.
AZ KAYNAKLA DAHA FAZLA: Tarım ve gıda, özellikle pandemi sonrasında, bu yüzyılın en stratejik mücadele alanı olduğunu bir kez daha pekiştirmiştir. Gelecekte, bugünkünden daha az kaynakla, daha fazlasını üretmemiz gerekecek. O nedenle dünyadaki Ar-Ge ve inovasyonla ilgili olumlu ya da olumsuz tüm gelişmeleri takip etmeliyiz. Gerektiğinde faydalı teknolojileri kendimize uyarlamalı, geliştirmeli ve en üst seviyede bunlardan faydalanmalıyız.
TARIM VE TEKNOLOJİNİN BULUŞMASI
AgriGenomik Hub, Türkiye’deki biyoteknoloji Ar-Ge çalışmalarında, laboratuvar analiz hizmetlerinde ve projelerinde yeni bir dönem başlatmayı hedefliyor. Hub, tarımsal gıda alanındaki projelere, prototip ürünler geliştirilmesi için iki ana bölümde kullanıcı merkezli hizmetler sunacak. Birinci bölüm, veri güvenliği sağlayarak sorunlar ve çözümleriyle genomik biyoteknoloji alanında inovatif buluşlar yapacak araştırmacılar için proje geliştirme ve analiz laboratuvarlarından oluşuyor. İkinci bölüm de, disiplinlerarası proje geliştirme ekibinin desteğiyle, filiz işletmelere (start-up), girişimcilere ve KOBİ'lere yönelik ortaklık ve iş kapasitesinin geliştirilmesi faaliyetleri sunacak. Böylelikle AgriGenomik Hub, biyoteknoloji alanında araştırma ve iş fikirlerini ticari hizmetlere veya ürünlere dönüştürme fırsatı yaratacak.
REKABETÇİ SEKTÖRLER PROGRAMI NEDİR?
Rekabetçi Sektörler Programı, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği arasındaki mali iş birliği çerçevesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen, yaklaşık 800 milyon Avroluk bir bütçeyi projeler aracılığı ile kullandıran bir mali destek programı. 2007 yılından bu yana yürütülen program ile Türkiye’nin farklı bölgelerinde sanayicilerin, KOBİ’lerin ve girişimcilerin rekabet gücünü arttırarak sosyal ve ekonomik kalkınmanın sağlanması amaçlanıyor.