Kanserden Meme Kaybina Artik Son

Kadinlarin en büyük korkusudur meme kanserine yakalanmak ve memesiz kalmak. Ancak artik korkmaya gerek kalmadi. Yeni tani ve tedavi yöntemleri kadinlarin memelerini kaybetmelerinin önüne geçiyor.

Meme kanserinde erken tani hayat kurtariyor. Eskiden kullanilan tek cihaz mamografiydi simdi detayli tarama seçenegi sunan, çok etkin sonuçlar almaya olanak saglayan cihazlar var.

Taniyi koymak, tedavi sürecini kisiye özel belirleyerek baslatmak, tümörün çikarilmasi, çikarilmasi asamasinda memeye müdahale ederek estetik formunun korunmasi, gizli kanser odaklarini sonsuza kadar yok edecek radyoterapinin uygulanmasi.... Multidisipliner tedavi olarak ifade edilen bu süreci uluslararasi bir toplanti için Istanbul'da bulusan konunun Türk ve yabanci uzmanlariyla konustuk. Önce yeni teshis yöntemlerini soruyoruz:

Yeni tani yöntemlerinden biri Tomosentez. Bu yöntem, birbiri üzerine binen dokularin yarattigi tani güçlüklerini ortadan kaldiriyor. Hem daha fazla kitle yakalaniyor hem de gereksiz biyopsilerden kaçinilmis oluyor. Süpheli teshisi engelliyor.


Gerçekten var olan tümörleri görmek mümkün

 Dört boyutlu ultrason da çok iyi sonuç veren yöntemlerden biri. Farki, cihazin kendisinin otomotik yaptigi bir inceleme. Ultrason yapan kisiye bagli bir teknik, yapan kisi iyiyse sonuçlar daha basarili oluyor. Ama her zaman her yerde ayni kisinin ayni kisiyi incelemesi zor olabilir o yüzden takiplerde sikintilar olabilir.

 Ultrason yönteminde en önemli sikinti çok fazla sey görüyor olmak. Çogunlugu aslinda hiç süpheli olmuyor ve doktorlar çok fazla sayida biyopsi önerebiliyor. Dört boyutlu ultrason ise gerçekten var olan kitleleri gösteriyor ve gereksiz yere biyopsi yapmanizi engelliyor.


MR-biyopsi gereksiz ameliyati engelliyor

 Bir diger yöntem de MR-biyopsi. Pek çok hastaya mamagrofi ve ultrason yaptiktan sonra MR da yapmak gerekebiliyor. Hastalar ameliyata gidecek oluyorlar ve tümörün yayginligini ameliyat öncesinde belirlemek gerekiyor. Baska yöntemlerle görülmeyen, sadece MR ile ortaya çikan bulgular oluyor. Daha önce bu yöntemler yokken hastalara gereksiz ameliyatlar yapiliyordu. Hastalar memesini kaybedebiliyordu. Ya da hasta endiseyle yasayip orada bir sey var ne oldugu belli degil sürekli takipler yapiliyordu. MR biyopsi bu dezavantajlari kaldiriyor. Hastalarin daha basarili bir sekilde ameliyat olmasi mümkün oluyor."

 Hiçbir kadin memesiz yasamak istemez

 Tedavi yöntemlerine gelince... Hastaligin en korkutan yönü memesiz birakabilmesi. Yeni tedavi yöntemleriyle bunun da önüne geçilebilecek. Özellikle “Onkoplastik Meme Cerrahisi”nden bahsetmek gerekiyor. Bu alanda genel cerrahi uzmanlari ile plastik cerrahi uzmanlari birlikte çalisiyor. Eski yöntemde tümör çikartilirken cerrah belli bir emniyet marji istiyordu. Ancak memede çok fazla deformasyon yaratmamak için küçük meme dokusu çikarilmaya çalisiliyor, o zaman da saglam dokuyla kanserli doku arasinda daha ufak bir sinir kaliyordu. 

Cerrahi müdahale sirasinda memeye yeniden sekil veriliyor

Onkoplastik cerrahi yaklasimda daha genis bir kitle çikariliyor ancak memeye ayni anda müdahale edilerek yeniden sekil veriliyor. Hem tedaviyi tamamlayacak yeterli doku çikarilmis oluyor hem de ameliyat sonrasinda görüntüsü iyi olan bir meme kaliyor. Onkolojik ve plastik cerrahi prensipleri birlestirilmis oluyor.

Memeyi yeniden sekillendirirken...

Bu asamada doktorlarin dikkat ettigi bazi noktalar söyle:

 • Memeden tümörün kesin olarak uzaklastirildigindan emin olmak
• Tümörün kesin olarak uzaklastirildigi memeyi yeniden yapilandirmak
• Yeniden yapilandirmada karin, sirt, baldir bölgelerinden deri, kas ve diger dokulari tasiyarak yeniden meme yapmak. Iki meme arasindaki simetriyi, her iki memenin de ayni olmasini saglamak birinci görev
• Teknigi seçmek çok önemli. Kullanilan teknikler kanserin türüne, memeye olan yayilimina, dagilimina, meme derisine, hastanin yasina göre degisebiliyor.
• Genç hastalarda daha çok implant kullanarak yeniden meme dokusu yapiliyor.

 Bu asamada bir de radyoterapi için memeye küçük klipsler konuluyor. Bunun amaci da memeyi radyoterapiye hazirlamak. 
 

Radyoterapinin amaci gözle görülmeyen odaklari yok etmek

Süreçteki son asama radyoterapi. Meme kanseri aslinda kronik bir hastalik. Çok geç sürede de tekrar edebliliyor. Bir kere meme kanseri teshisi kondugu zaman hastanin düzenli takibi zorunlu hale geliyor. Radyoterapinin amaci erken evre meme kanserinde tümör çikartildiktan sonra, meme alinmadiysa, gözle görülmemis odaklar varsa onu ortadan kaldirmak.

Ancak radyoterapinin birtakim erken ve geç yan etkileri olabiliyor. Örnegin kalbe bagli yan etkiler. Bu etkiler 15 yil sonra ortaya çikabiliyor. Meme kanseri olmus ve tedavi görmüs 60 yasindaki kadin, 75-80 yasina geldiginde kalp sorunuyla karsilastiginda bunu yasa bagliyor. Oysa sebebi tedavisi sirasinda aldigi radyoterapi olabilir.

Yeni teknoloji ile radyoterapiden önce memenin ince ince tomografileri aliniyor. Kalbi ve kalbin bütün damarlari isaretleniyor. Kalp ve damarlari koruyarak radyoterapi uygulaniyor. Böylelikle kardiyak hastalik riski ortadan kalkmis oluyor.

İçerik Yanı Reklam 1