Mevlid Kandili, tarihte ilk kez Misirda kutlandi.

Müslümanlarin kutlu dogumun habercisi olarak tanimladigi ve Mevlid-i Nebi olarak da anilan Mevlid Kandili, tarihte ilk kez Misirda kutlandi.

Diyanet Isleri Baskanliginin ilmihalindeki ''Töre ve Törenler'' bölümünde yer alan bilgilere göre, ''dogum, dogum yeri ve dogum vakti'' anlamlarina gelen mevlid kelimesi, Hz. Muhammed'in dogumunu anlatmak için kullaniliyor.

''Mevlid-i Nebi'' olarak da anilan ve Türkiye'de Mevlid Kandili olarak bilinen gece, Müslüman alemi için büyük önem tasiyor.

Islam'in mesajlarini halka sunan son peygamber Hz. Muhammed'in dogumunu anma ve kutlamak için düzenlenen törenler, tarihte ilk kez Misir'da Fatimiler döneminde basladi. Çok geçmeden Eyyubiler tarafindan da benimsenen kutlama programlarinda çesitli törenler ve senlikler yapildi. Tarihteki kutlamalarda, dönemin ve bölgenin alimleri, sairleriyle din ve devlet islerinde yararlik gösterenlere, Türk-Islam devletlerinde çok eski bir gelenek olarak görülen ve hükümdarlar tarafindan taltif için hazirlanan elbiseler (hil'atler) giydirildi ve hediyeler verildi.

Mevlid törenleri daha sonra Islam dünyasinda yayginlik kazanarak günümüze kadar devam etti. Esasen Hz. Peygamberin dogum yil dönümünü kutlama maksadiyla baslayan mevlid töreni giderek, Kadir, Mi'rac, Regaib ve Berat gecelerinde veya sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi önemli olaylar vesilesiyle yapilmaya baslandi ve toplumsal gelenekte yer alan önemli bir dini-kültürel öge oldu.

-OSMANLI DEVLETI, KANDILI ''MEVLID ALAYI''YLA KUTLARDI-

Osmanlilar döneminde ''mevlid töreni''ne ayri bir önem verildi. Osmanli'nin ileri döneminde ''Mevlid Alayi'' diye anilan görkemli törenlerde seyhülislam, vezirler ve diger askeri ve mülki erkan, büyük müderrisler, belli bir düzen içinde Rebiülevvel ayinin 12'sinde Sultan Ahmed Camisi'nde yerlerini alirlardi.

Padisahin gelmesinden sonra vaazlar verilir, mevlidhanlar tarafindan Süleyman Çelebi'nin yazdigi mevlid okunur ve bu esnada Medine'den getirtilen hurmalar camidekilere ikram edilirdi.

-MEVLID OKUTMA BID'AT MI?-

Mevlid okuma ve okutma hakkinda, ''Hz. Muhammed zamaninda olmayan dini mahiyetli bir hususun dine sokuldugu'' seklinde iddialar gündeme getirildigi belirtilen ilmihalde, Mevlid okuma ve okutmanin bid'at olarak nitelendirilebilmesi için ona dini gereklilik veya ibadet seklinde muhteva yüklenmesi gerektigi ifade ediliyor.

Ilmihalde, mevlid okumanin gerekli oldugu iddia edilmedigi vurgulanarak, hos ve güzel bir gelenek olarak kabul edilen mevlidin ''bid'at olarak'' degerlendirilip, insanlarin kafasina kusku sokmanin son derece yanlis oldugu vurgulaniyor.

Mevlidin, toplumsal bir coskunun, Hz. Peygamber sevgisinin ve ona bagliligin üst düzeyde edebi ve estetik olarak hissedilmesi, yasanmasi ve disa vurulmasi anlamina geldigi kaydedilen ilmihalde, Kur'an okumakla mevlid okumayi birbiriyle mukayese etmek veya birini digerine alternatif olarak göstermek yerine ikisini ayri ayri ve her birini kendi yeri ve amaci dogrultusunda degerlendirmek gerektigi belirtiliyor.

Mevlid gibi dini egitim ve coskuyu içeren sosyal ve geleneksel törelerin asli ibadetlerin yerine geçmedigine de isaret edilen ilmihalde, bu tür sosyal ödevlerin, kisileri ''namaz, oruç, Kur'an okuma, infak ve yardim gibi dini yükümlülüklerden muaf tutmadigi'' kaydediliyor.

-''TOPLUMUN HER KESIMI PEYGAMBER SEVGISI ETRAFINDA BULUSTURUYOR''-

Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Islam Tarihi Anabilim Dali Ögretim Görevlisi Dr. Halide Aslan, AA muhabirine yaptigi açiklamada, kandilin isik oldugunu, hem kendisinin yandigini hem de etrafi aydinlattigini söyledi. Aslan, ''Islam alemindeki kutlu gecelerin de yeryüzünün en serefli mahlukati olan insanin kendini aydinlatmasina ve etrafi nurlandirmasina vesile olmasi beklenir. Kutlu anlarin sevincini duyurmak, gönüllerimizi aydinlatmamiz gerektigini hatirlatmak için camiler, konaklar, evler kandillerle süslenegelmis, bu özel zamanlara isim olmustur'' dedi.

Müslüman Araplarin, Hz. Muhammed'in dogumunu kutlamak için onun ölümünden sonra herhangi bir tören düzenlediklerine dair bulgular olmadigini ifade eden Aslan, ''Müslüman Araplarin, Hz. Isa'nin dogumunu gösterisli törenlerle Noel senliklerine dönüstüren Hristiyanlara benzememek amaciyla böyle bir uygulamadan kaçindiklari düsünülmektedir'' degerlendirmesinde bulundu.

Mevlid kutlamalarinin ilk kez Fatimiler zamaninda basladigini belirten Aslan, sunlari anlatti:

''Bugünkü manasiyla halkin katilimini da saglayarak ve büyük ziyafetler ve sölenler tertipleyerek bir bayrama dönüstüren ilk hükümdar ise Selçuk Atabeklerinden Muzafferüddin Gökböri oldu. Bu dönemden sonra mevlid bütün Islam aleminde yayildi ve gösterisli kutlamalarin yapildigi bir tören haline geldi. Osmanlilarda ilk mevlid okuma merasiminin, 1589 yilinda III. Murat döneminde icra edildigi ögrenilmektedir. Bir baska kaynaga göre ise Osmanli Imparatorlugu'nda mevlid törenleri Süleyman Çelebi'nin Mevlid'inin yazildigi tarih olan 1409'dan sonraki yillarda baslar. 

 

Mevlid törenleri olarak ifade edilen bu güne özel uygulamalarin ve törenlerin ise Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren saray protokolünde yer almaya basladigi, III. Murat zamaninda tamamen resmilestigi de ifade edilmektedir. Bu eserin yazilisindan sonraki dönemlerde mevlid törenleri yeni bir içerik kazanmaktadir. ''

Mevlid kandili dolayisiyla toplumun her kesiminden insanin peygamber sevgisi etrafinda bir araya geldigine isaret eden Aslan, ''Hz. Peygamber'in dogumu ve hayatinin yeniden hatirlanmasina ve günümüz dünyasinda yalnizlasan insanin kalbine huzur ve sevgi getirmesine vesile olan bu anlamli günde onun örnekligi ve güzel ahlaki üzerinde daha fazla durulmalidir. Zira iyi insandan iyi bir toplum yaratilabilecegi misyonuyla tebligini gerçeklestiren Hz. Muhammed, tüm insanliga kucak açmasi ile de örnek bir sahsiyettir'' diye konustu.

 

NOKTA HABER 

İçerik Yanı Reklam 1