Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, "2014 yılının ilk altı ayında konsolide net karımız 506 milyon lira olarak gerçekleşti" dedi.
Ateş, Denizbank'ın ilk yarı finansal sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, Denizbank'ın Türkiye'nin 5. büyük özel bankası olduğunu belirterek, 81 ilde 14 bin 900'e yaklaşan çalışan, 739 şube ve 3 bin 835 ATM'lerinin bulunduğunu kaydetti.
Denizbank Finansal Hizmetler Grubu’nun geçen yılın aynı dönemine göre sektör büyümelerinin üzerinde bir performans ile konsolide bazda aktiflerini yüzde 31 büyüterek 85,5 milyar liraya yükselttiğini ifade eden Ateş, şunları söyledi:
"Yüksek karlılık ve hissedar desteği öz kaynaklarımızı büyütüyor ve Türkiye ekonomisinin hizmetine sunuyoruz. Sermaye benzeri krediler dahil öz kaynaklarımızı yüzde 37 büyüterek 10 milyar liraya çıkardık. Ana fon kaynağı olan mevduatımızı yüzde 35 artırarak 52,8 milyar liraya ulaştırdık. Nakdi kredilerimizi yüzde 29 artış ile 60,3 milyar liraya çıkardık. Gayri nakdi kredilerimizi yüzde 23'lük artış ile 19,2 milyar liraya yükselttik. Müşteri sayısını yıllık yüzde 27, yani 1,6 milyonluk bir artışla 6,2 milyondan 7,8 milyona çıkardık. 2014 yılının ilk altı ayında konsolide net karımız 506 milyon lira olarak gerçekleşti."
Ateş, Denizbank'ın son yıllarda olduğu gibi yine sektörün üzerinde bir performans gösterdiğini anlatarak, bu yılın ilk yarısında, aktif ve mevduatlarını sektör ortalamalarının üzerinde artırmayı başardıklarını dile getirdi.
Teknoloji konusunda çok önde olduklarını aktaran Ateş, "BAI diye bir kuruluş var. Orada her yıl uluslararası bir yarışma yapılıyor. 8'i Türkiye'den 120 banka bu yarışmaya başvurdu. Biz 5 proje ile başvurduk. Kasım ayında kazanan belli olacak. Biz bu konuda çok iddialıyız. Dünyanın en inovatif bankası ödülünü kazanmak için çok arzuluyuz" diye konuştu.
Ateş, Sberbank'tan aldıkları destek ile Türkiye ekonomisine destek vermeye devam edeceklerini belirterek, "Sberbank 2012’den bu yana Denizbank’a 5 milyar lira sermaye katkısı sağladı. Bunun haricinde Denizbank yüksek likiditesi, karlılığı ve fonlama tabanının genişliği nedeniyle hissedarından sermaye haricinde önemli bir fonlama desteğine ihtiyacı olmadı" dedi.
Yeni genel müdürlük binası hakkında da bilgi veren Ateş, toplam bina alanının 101 bin metrekare olduğunu, 5 bine yakın personelle bu yıl içinde taşınmış olacaklarını söyledi.
- "Biz fırsatçılık peşinde değiliz"
Bir gazetecinin, Rusya ile Avrupa Birliği ilişkilerinin zayıflaması ve dolayısıyla Sberbank'ın ilişkilerinin azalmasının Denizbank'a avantaj sağlayıp sağlamayacağına yönelik soru üzerine Ateş, Denizbank perspektifinden bakıldığında, Türkiye ile Rusya arasında tarihe dayanan ve bu yıllarda sosyal, ekonomik, kültürel, politik olarak artan ilişkilerin bulunduğunu belirterek, "AB ile bu kadar grift ilişkileri olan Rusya Federasyonu'nun AB ile ticaretinin daralması sadece Rusya'ya değil, AB'ye de sıkıntı getirir. Denizbank özelinde biz fırsatçılık peşinde değiliz" şeklinde konuştu.
Ateş, bazı Rus bankalara orta ve uzun vadede borçlanma engeliyle ilgili bir soru üzerine, şu açıklamayı yaptı:
"Oradaki sınırlama, Sberbank açısından bir fonlama sıkıntısı yaratmıyor. Yaratsaydı bile benim bunu fonlamam bahis konusu değil. Çünkü ben böyle bir fonu elde edip de gidip Sberbank'a veremem. Öyle bir beklenti de yok. Ama olsaydı da zaten benim oraya gidip fon vermem teknik olarak mümkün değil. İkincisi, bu sınırlamaların kapsamı, Rusya'daki büyük kamu bankalarına menkulleştirilmiş yani bono ile borçlanmaya getirilen sınırlamadır. Denizbank açısından bakınca, bizim zaten bono ile borçlanmamız yok. Böyle bir programımız, planımız da yok. Şu anda zaten çok pahalı. Bizim toplam fonlamamız, ticari ilişkilere dayalıdır. Dolayısıyla burada Denizbank'a herhangi bir etkisi bahis konusu değil."
- "23-24 milyar lira kazanıyoruz, 16,5 milyar lira vergi ödüyoruz"
Bankacılığın karlılığı konusunun sık sık gündeme geldiğini aktaran Ateş, yüzde 11'in biraz üzerinde bulunan bankacılık karının uluslararası tanımları itibariyle de makul bir kar olduğunu söyledi.
Önemli sektörlerin çoğunun karının bu düzeyin üzerinde olduğuna işaret eden Ateş, "8 milyar lira ekstra vergi ödüyoruz biz munzam karşılıklar aracılığıyla. 6,5 milyar lira da zaten kurumlar vergisi ödüyoruz. Bir de biz KDV'yi yansıtamıyoruz. En az 2 milyar liranın üzerinde devlete KDV katkımız var, satın aldığımız fakat mahsup edemediğimiz KDV var. Toplam 16,5 milyar lira yaptı. Biz ne kazanıyoruz? 23-24 milyar lira. Dolayısıyla vergi oranımız, yüzde 60'lar civarında" diye konuştu.
Türkiye'de politik risk biraz kalktığında kurun hemen 2,10'lara düştüğünü anımsatan Ateş, "Biz, '2,10'lar makul seviye' dediğimizde biraz yadırganmıştı. O zaman yine 2,23'lere çıkmıştı. Şimdi tekrar söylüyorum; 2,10'lar makul seviyedir" dedi.
Faiz seviyesine ilişkin değerlendirmeleri de sorulan Ateş, şunları kaydetti:
"Enflasyon her ne kadar 9'ların üzerine çıkmış görünüyorsa da yıl sonunda 9'un altında olacak. Bizim beklentimiz bu. Faiz tarafına baktığımızda, devlet eskisi gibi yüzde 78 borçlanmıyor, GSMH'sının yüzde 35'i borçlanıyor, net borçlanması da yüzde 11. Devletin borçlanma gereği azaldıkça o kağıdın değeri artıyor. O zaman yatırımcılar bunu negatif faizle de taşıyabiliyor. Enflasyon 8 civarında kalırsa, iç borçlanma gereği de azaldığı için, bu ikisi birleşerek faizin daha da düşürülmesine uygun bir ortam hazırlıyor. Şimdiki bulunduğu seviyenin, politik gerilimlerle Allah korusun bir sıcak savaş hali oluşmaz ise sakinleşeceğini düşünüyorum. Daha aşağı düşme olasılığının çıkma olasılığından yüksek olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası'nın hala faiz indirme ihtimali var."
- Gorkov: "Denizbank'a sermaye desteği sağlayabiliriz"
Sberbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Denizbank Yönetim Kurulu üyesi Sergei Gorkov ise her yerde müşterilerine hizmetlerini sunduklarını belirterek, "Rusya ve AB ilişkilerinde bir takım yeni fırsatlar çıkabilir. Türkiye gelen Rus turistlere çeşitli imkanlar sunmaya başladık. Rusya piyasasında çalışan Türk şirketlerine de yardımcı olmaya çalışıyoruz" dedi.
Gorkov, Türkiye'nin kendileri için çok önemli bir pazar olduğunu vurgulayarak, "Yeni bir adım olarak Türkiye'yi seçtik. Denizbank bizim grubumuz için çok önemli. Türkiye piyasası gerçekten bankacılık anlamında çok başarılı bir piyasa. Rusya ve Türkiye bizim ilişkilerimiz açısından çok iyi bir pozisyonda bulunuyor. Mevcut kısıtlamalar Türkiye ile Rusya arasındaki ticareti artırmak için imkan sunuyor. Sorunlar bazen fırsat getirebilir. Bu yıl Denizbank 450 milyon dolar aldı. Denizbank kendi fonlamasını sağlıyor. Yılın geri kalanı için Denizbank'a sermaye desteği sağlayabiliriz" değerlendirmelerinde bulundu.