Piruze, Sam da bir Türk Gelin... Siddet gören, aldatilan, baskilara, kiskançliklara maruz kalan, asagilanan ve en sonunda çocuklarini görmekten tam 21 yil mahrum birakilan bir kadin Piruze.
"PIRUZE BIR HASRET ANNESI"
Piruze diger kitaplarinizdan biraz daha farkli. Son derece büyük acilar yasamis bir kadini anlatiyor. Piruze’yi biraz anlatir misiniz?
Piruze diger kitaplarimdan oldukça farkli. Piruze’nin farki da yasanmisliklarindan ileri geliyor. Bence Piruze masal tadinda bir kitap oldu. Bu kitapta bütün kadinlar kendilerini bulacak. Özellikle de anne olan kadinlar. Piruze her ne kadar büyük acilar yasasa da ayni zamanda büyük bir ask da yasamis. En sonunda da o askin bedelini ödemis. Tipki asik olup evlenen milyonlarca kadinlar gibi.
Piruze’yi diger kadinlardan ayiran en temel özellik ise, bir hasret annesi olmasi. 3 tane ogluna kavusmak için tam 20 yil mücadele vermis. Hala da o mücadeleyi sürdürüyor. Piruze’nin hayatina baktigimizda gerçekten insanin içi burkuluyor. Yüregi aciyor.
Piruze’yi bulmaniz ve hikayesini ögrenmeniz nasil oldu?
Yaklasik 2 sene önce yakin bir arkadasimin dügün davetine esim Aysen’le gittik. Hiç tanimadigim bir çiftle ayni masada oturduk. Bir süre sonra Piruze’nin kocasi, yazar oldugumu ögrenenince bana dedi ki: “Esimin benden önceki hayatini mutlaka dinlemelisiniz. Tam filmlerdeki gibi…” O gece masada birbirimizden kartvizitler alinip verildi. Aylar sonra Piruze’yi telefonla aradim. Hayatini dinlemek istedigimi söyledim. Ilk basta biraz soguk davrandi. Çünkü daha önceleri Ingiltere’den bir yayinevi de bir Ingiliz arkadasi vasitasiyla Piruze’ye ayni teklifte bulunmus ve hayatini kitaplastirmak istemis. Piruze ilk önce bu teklife sicak baksa da sonra vazgeçmis. Derken zaman içinde Piruze’yle aramda müthis bir güven olustu. En sonunda da Piruze’nin anlattiklarindan bir hayli etkilenip hayatini yazmaya karar verdim.
"YAZARKEN SÜREKLI AGLADIM"
Kitap nasil yazildi? Siz yazarken, Piruze anlatirken neler yasadiniz?
Tam 2 ay boyunca Piruze basindan geçenleri bana anlatti. Piruze’nin anlattigi seyler ilk baslarda tam manasiyla kafama oturmadi. Çünkü Piruze’nin anlattiklari bana son derece yabanci gelmisti. Çünkü ben o ana kadar Ortadogu ülkesi olan Suriye hakkinda hiçbir sey bilmiyordum. Suriye’nin gelenekleri, görenekleri hakkinda bilgi sahibi degildim. Daha sonra Suriye’den birtakim yaslica teyzeler geldi. O teyzeler de zamaninda Sam’a gelin gitmisler. Onlar Suriye ve oranin insanlari hakkinda yeterli derecede bilgilendirdiler beni. Piruze’yi yazarken sik sik agladigimi biliyorum. Ne yalan söyleyeyim, Piruze’nin hikayesinden çok etkilendim. Piruze de hikayesini bana anlatirken sik sik aglardi. Kitabi tam 1 senede yazdim. Hem de neredeyse her gün yazdim.
"WASSIM’E OKKALI KÜFÜRLER ETTIM"
Ilk kitabiniz Etekli Iktidar’da kadinlari bayagi kizdiran seyler yazmistiniz. Onlara tepki duyan bir erkek vardi. Piruze’de ise aldatilan, siddet gören, eziyet edilen bir kadin var. Onu dinlerken erkeklere kizdiniz mi?
Ben gördügünü yazan bir yazar olarak hem erkeklere hem de zaman zaman kadinlara kiziyorum. Erkeklere kiziyorum çünkü erkeklerin kadinlara ilgisi onlarla evlenene kadar sürüyor. Evlendikleri zaman erkekler baska bir boyuta geçiyor. Bu sefer de ilgisiz ve siddet egilimli birer makineye dönüsüyorlar. Bu yüzden de kadinlar erkeklerden yana dert yaniyor, onlara kiziyorlar. Bu kizginliklarinda da haklilar. Ne olursa olsun dayak atmak erkegin gücünü degil zayifligini gösterir. Bir kadina dayak atan erkek erkek degil bence kendi pisligi içinde tepinen bir domuzdur. Bazi kadinlar da ne yazik ki bu domuz heriflerle yasamasini mecburen ögreniyor. Zaman zaman kadinlara da kiziyorum çünkü kadinlar kötü erkekleri örnek almaya basladi. Yolda yürürken sigara içiyorlar, arabadan ellerini disari çikarip orta parmaklariyla size hareket çekiyorlar. Bu davranislar bence zarif kadina yakismiyor. Piruze’nin hayatina giren Wassim’e ben de çok kizdim. Hem de okkali küfürler sallayarak.
Bu kitabin sizin için farkli bir yeri var mi?
Elbette var. Piruze’nin farki su: “Bir erkek olarak hiç olmadigim kadar kadinci oldum. Hemcinslerime bas bas bagirip çagirdim!” Piruze’yi okuyan insanlar sunu görecek ki, bu kitap bir erkegin kaleminden degil de sanki bir kadinin kaleminden çikmis gibi. Galiba Piruze’nin ve onun nezdinde bütün kadinlarin sahici iç sesleri oldum. ,
KORSANA RAGBET GÖSTERMEYIN
Satislari nasil gidiyor?
Su anda satislar gayet iyi gidiyor. Piruze 10’uncu baskisini yapti. Artik söyle de bir gerçek var ki; Piruze benim yazdigim bir kitap olmaktan çikti bence. Kadinlar, kizlari Piruze’ye daha ilk günden beri sahip çiktilar. Piruze’yi okudukça kötü kocalara kizdilar, çocuklarini bagirlarina bastilar. Bu durumda bana kalan tek sey, Piruze kitabinin kapaginda adim kaldi. Burada benim okurlardan bir istegim olacak. Piruze’nin korsani çikti. Ne olur korsancilara ragbet göstermesinler. Emegimiz çalan hirsizlara ekmek yedirmesinler.